İçeriğe geç

Diyarbakır 10 gözlü köprü ne zaman yapıldı ?

Diyarbakır 10 Gözlü Köprü: Bir Geçmişin Gölgesinde

Geçen yaz, kaybolmuş gibi hissediyordum. Kayseri’nin kalabalık caddelerinde, işlerimin arasında sıkışmışken, bir şekilde kendimi bir yolculuğa çıkmaya zorladım. Bugün, hayatımı bu kadar yoğun ve hızlı yaşayan biri için bu biraz garip görünebilir, ama bir anda bir ihtimal doğmuştu. Kendi içimde bir boşluk vardı, bir şeyleri keşfetme arzusu. Ve o anda Diyarbakır’daki 10 Gözlü Köprü’nün hikayesi aklıma geldi. Gerçekten de, bu köprünün bir gün inşa edilip edilmediğini bilmediğimi fark ettim. Hemen kararımı verdim: O köprüye gitmeliyim. Hem de görmek için değil, anlamak için.

Bir Anı, Bir Köprü

Havalimanından Diyarbakır’a doğru giderken, içimde bir huzursuzluk vardı. Bazen bir şehre ilk kez gittiğinizde, sanki tarih bir yerlerde gözlerinizin önünde canlanmaya başlar. Bir anda o şehirdeki her şey, geçmişte yaşanan olaylarla bir bağ kurar. Diyarbakır’a geldiğimde, bu duyguyu daha yoğun hissettim. Zihnimde, binlerce yıl öncesinin izleri vardı. Ve bir şekilde, o eski köprü bana, ne kadar eski olursa olsun, yeni bir başlangıcın sembolü gibi gelmeye başlamıştı. 

10 Gözlü Köprü, tam olarak 1065 yılında inşa edilmiş. Diyarbakır’daki en eski yapılarından biri olarak, her gözün ardında bir hikaye, her taşın arkasında bir sır saklıymış gibi. Tarihi boyunca sayısız savaş, barış dönemi ve insanlar görmüş bu köprü… O an, köprüye adım atarken, kendi içimde bir şeylerin değişeceğini hissettim. Geçmişin tozlu sayfaları, bana hep meraklı bakarken, bu taşların arasında yaşamış o insanların izlerini arıyordum.

İlk Adım: Tarihin İçinde Kaybolmak

Yavaşça köprünün taşlarına dokundum. Bir anlık sessizlik, her şeyin anlam kazanmasını sağladı. “Burada bir zamanlar kimler yürüdü?” diye düşündüm. Geçmişin sesleri, yavaşça kulaklarıma fısıldıyordu. Korkularım, umutlarım ve hüzünlerim bir arada yer alırken, köprünün her adımında bir şeyler bulmaya başladım. Bu köprü, sadece taşıdığı yükü değil, aynı zamanda geçmişin acılarını, umutlarını, belki de hayal kırıklıklarını da taşıyan bir yapıydı. Gözlerimi kapatıp düşündüm: “Bu köprü, geçmişle şimdiki zaman arasındaki köprü müydü?”

10 Gözlü Köprü, sadece taşlardan yapılmış bir yapı değil. O taşlar, binlerce insanın ayak izlerini, çocukların neşesini, kadim zamanlarda birbirini bekleyen iki sevgilinin umutlarını taşımıştı. İçimde bir başka duygusal yanım uyanıyordu. Gerçekten de, tarih bize ne kadar ağır yükler verse de, her zaman bir ışık bırakır mıydı? “Evet” dedim, “bu köprü sadece bir yapıyı değil, insan ruhunu da taşıyor.”

Bir Zamanlar: Köprü ve Geçmiş

Birden, köprünün tarihiyle ilgili öğrendiğim bir şeyi hatırladım. Diyarbakır’daki 10 Gözlü Köprü, Rivayetlere göre, bu köprü, kervanların, tüccarların ve yolcuların geçiş noktalarından biri olmuş. Her göz, her bir geçişi simgeliyordu. Yavaşça köprüde yürümeye devam ederken, içimde bir merak daha doğuyordu: Bu köprü, bir zamanlar ne kadar kalabalık ve canlıydı? Zaman içinde, köprü sadece bir taşıma aracı değil, aynı zamanda bir yaşam alanı haline gelmişti. Her göz, bir dönemin izlerini taşıyor, bir başka insanın hikayesini anlatıyordu.

Köprünün başındaki taşlar arasında zamanla aşınmalar vardı. Bir yandan içimdeki mühendis, bu taşların yıllarca nasıl dayandığını ve zamanla nasıl evrimleştiğini düşünürken, diğer yandan içimdeki duygusal yanım, her bir aşınmanın bir hikaye olduğunu hissediyordu. Bir mühendis olarak, taşların yapısına hayran kaldım. Ama insan olarak, bu taşların arkasındaki geçmişi, belki de ilk aşındıklarında genç bir kadının gözyaşlarını taşıdığını düşündüm.

Sonunda: Umut ve Gelecek

Bir süre sonra, köprünün sonuna geldim. Biraz oturdum ve etrafı izlemeye başladım. 10 Gözlü Köprü’nün o uzun ve sessiz yapısına bakarken, içimde farklı bir umut belirdi. Geçmişin acıları, sevda hikayeleri, ve kayıplar her ne kadar zamanla silinse de, her şeyin bir anlamı vardı. Havalimanına gitmeden önce, köprünün tam ortasında bir anı bıraktım: Geçmişle bağlantıyı kesmeden, geleceğe doğru yol almayı. Kim bilir, belki de bir gün, bu köprüye bir başka ziyaretçi gelir, geçmişi ve geleceği düşünerek adım atar. Ve belki de, bu köprü ona geçmişin izlerini hatırlatırken, bir başka insanın hayatına dokunur.

Diyarbakır 10 Gözlü Köprü, sadece taşlardan yapılmış bir yapı değildir. O, zamanın bir parçasıdır, duyguların taşıyıcısıdır. Geçmişin, şimdinin ve geleceğin bir arada buluştuğu bir yerdir. Ve ben, o köprüyü geçerken, hayatımda yeni bir bağ kurdum. Bu bağ, her zaman geçmişe bir adım atmak, ancak her zaman ileriye doğru yürümek gerektiğini hatırlatan bir bağ oldu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Hipercasino şişli escort deneme bonusu
Sitemap
https://betci.co/vdcasino girişilbet.casinoilbet.onlineeducationwebnetwork.combetexper.xyzelexbet canlı